Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ihracat tarafında, Kasım 2025 verileri Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Küresel ticaretteki daralma sinyalleri ve artan korumacılık eğilimlerine rağmen, Türkiye ihracatı pozitif ayrışmayı sürdürerek Kasım ayında önemli bir eşiği daha geride bıraktı.

İşte Kasım ayı ihracat verilerinin detayları, öne çıkan sektörler ve gelecek döneme dair kritik notlar.

Rakamlarla Kasım Ayı İhracat Performansı

Açıklanan verilere göre Türkiye, Kasım ayında %2,2’lik bir artışla 22,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam, ihracat ailesinin zorlu küresel koşullara rağmen pazar payını koruma ve artırma başarısını gösteriyor.

Genel tabloya baktığımızda ise şu veriler dikkat çekiyor:

• Ocak-Kasım Dönemi (11 Aylık): Toplam ihracat 247,2 milyar dolara ulaştı.
• Son 12 Aylık İhracat: Yıllıklandırılmış bazda 270,6 milyar dolar seviyesine erişilerek rekor tazelendi.
• Net Artış: Geçen yılın aynı dönemine göre mal ihracatında 8,8 milyar dolarlık net artış sağlandı.

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, bu verilerin Türkiye ekonomisinin üretim kapasitesi ve ihracat gücüyle küresel büyümedeki yavaşlamadan pozitif ayrıştığının bir kanıtı olduğunu vurguluyor.

Sektörlerin Lideri Yine "Otomotiv" Oldu

Kasım ayında ihracatını artıran 12 sektör bulunurken, otomotiv endüstrisi liderliğini korudu. Sektörel bazda ilk 5 sıralaması şu şekilde gerçekleşti:

Öte yandan ihracatın tabana yayılması açısından sevindirici bir diğer gelişme ise Kasım ayında 1.008 firmanın ilk kez ihracat yapmış olması. Ayrıca birim ihracat değerimiz 1,66 dolar seviyesinde gerçekleşti.

Şehirler Bazında İhracat Şampiyonları

Türkiye genelinde 38 il ihracatını artırma başarısı gösterdi. En çok ihracat yapan ilk 5 ilimiz ise şaşırtmadı:

1. İstanbul
2. Kocaeli
3. Bursa
4. Ankara
5. İzmir

Kritik Uyarı: "Büyümeyi Üretim ve İhracat Sırtlamalı"

Rakamlar pozitif olsa da TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin yaptığı değerlendirmeler, gelecek stratejileri açısından hayati önem taşıyor. Türkiye ekonomisi 21 çeyrektir aralıksız büyüyor ancak son veriler, bu büyümenin üretimden ziyade "tüketim" odaklı olduğuna işaret ediyor.

Raporda dikkat çekilen en önemli hususlardan biri, net ihracatın son dört çeyrektir büyümeyi eksi yönde etkilemesi. Gültepe, sürdürülebilir bir kalkınma için rekabetçiliğin yeniden kazanılması gerektiğini ve büyümenin ana motorunun iç talep değil, üretim ve ihracat olması gerektiğinin altını çiziyor.

2026’ya Girerken Yeni Meydan Okumalar: Yeşil Mutabakat

İhracatçıyı bekleyen en önemli gündem maddelerinden biri de Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM). Geçiş dönemi bu ay (Aralık 2025) itibarıyla sona eriyor. 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren; çimento, alüminyum, elektrik, çelik ve gübre sektörlerinde raporlama zorunluluğu başlıyor.

Firmaların bu sürece hazırlıklı olması, Avrupa pazarındaki rekabet gücümüzü korumak adına kritik önem taşıyor.

Sonuç: Zorluklara Rağmen Rotamız Büyüme

G20 ülkelerinde artan korumacılık önlemleri ve küresel daralmaya rağmen Türkiye, Çin’den Latin Amerika’ya kadar geniş bir yelpazede ticaret heyetleri düzenleyerek yeni pazar arayışlarını sürdürüyor. 22,7 milyar dolarlık Kasım performansı, Türk ihracatçısının esnekliğinin ve krizlere karşı direncinin somut bir göstergesi.